Ölü Adamın Cep Telefonu - Sarah Ruhl - İstanbul Şehir Tiyatroları

Daha önceden Sarah Ruhl'un Temiz Ev isimli oyununu izlemiş ve çok beğenmiştim. Bu oyununu da çok başarılı buldum.

Oyuncular çok başarılıydı. Özellikle Yeliz Gerçek ve Arda Aydın'ın performanslarını çok başarılı buldum.

Sarah Ruhl oyunla ilgili şöyle söylüyor: "Cep telefonları, I-pod’lar, wireless laptoplar, bütün bunlar hayatımızı fark etmediğimiz hatta anlam veremediğimiz bir ölçüde değiştiriyor. An’a daha az odaklanıyoruz artık. Sanki olduğun yerde değilsin. Yeni tanıdığın birisiyle konuşmanın bir anlamı kalmadı. Zaten herkesi bir şekilde biliyorsun ama ne kadar iyi biliyorsun?! Sadece öylesine konuşuyorsun. Bunun çok korkutucu olduğunu düşünüyorum."


Oyunculuk : 9/10
Konu  : 8/10
Dekor   : 7/10
Işık-Ses  : 9/10
GENEL : 8/10

İzlediğim Tarih: 16 Ekim 2014 Perşembe
İzlediğim Yer: İstanbul Gaziosmanpaşa
Süre:2 Saat, 2 Perde
Tür: Mizah

Yazan: SARAH RUHL
Çevirmen: İREM ARSLAN AYDIN
Yöneten: ARDA AYDIN
Dramaturgi: DİLEK TEKİNTAŞ
Sahne Tasarımı: AYHAN DOĞAN
Kostüm Tasarımı: NİHAL KAPLANGI
Işık Tasarımı: MURAT SELÇUK
Efekt: ERHAN AŞAR

Başlangıç: 2014
Tiyatro: İstanbul Şehir Tiyatroları

Oyuncular:NERGİS ÇORAKÇI BAŞAK, NURSELİ TIRIŞKAN, PELİN BUDAK, UĞUR ARDA AYDIN, YELİZ GERÇEK

Konu:
Ansızın ölen bir adam ve tüm hayatını kontrol eden bir cep telefonu. Eğer cep telefonunuz siz bu dünyadan ayrıldığınızda başkalarının eline geçerse yaşamaya devam edebilir misiniz? Eğer cep telefonunuz yaşadığınız süre içinde tüm hayatınızı kontrol etmeye başlamışsa, kendi varlığınızı gerçekten ispat edebilir misiniz? Ya da siz öldükten sonra tüm kontrolü başkası ele geçirirse, kim ve ne olduğunuzu nasıl kanıtlayabilirsiniz? Daha da vahim olanı, bir makine tüm hayatınızı kontrol altına alırsa ondan nasıl kurtulabilirsiniz? Ölü Adam Gordon, rastlantı sonucu Gordon'ın telefonu eline geçen Jean, Gordon'ın zavallı kardeşi Dwight, tuhaf annesi Bayan Gottlieb, çatlak karısı Hermia ve telefonun peşindeki sevgilisi Carlotta tüm bu soruların cevaplarını veriyor(mu acaba?)!!!

Web Sitesi

Çin Kahvesi - Ira Lewis - İstanbul Şehir Tiyatroları

Oyunculuklar güzeldi, diyaloglar da hoşuma gitti açıkçası ama bunun dışında bir akıcılık ve aksiyon olmayan bir oyun. Bu bakımdan bana hitap eden bir oyun değildi.

Oyunculuk : 8/10
Konu  : 6/10
Hikaye  : 3/10
Dekor   : 8/10
Işık-Ses  : 7/10
GENEL : 5/10

Bu oyun hakkında çıkan bir eleştiri yazısında oyundan şöyle bahsedilmekte:

Çin Kahvesi, Harry Levine (Can Başak) ve Jake Manheim'in (Aziz Sarvan), yani hayata karşı iki farklı tavır alışın, iki farklı yaşam tarzının ve iki arkadaşlığın yüzleşmesini, hesaplaşmasını ve haklılık çabasını sahneye taşıyor. New Yorklu senaryo yazarı Ira Lewis'in kaleme aldığı oyun, ilk kez 1986 yılında sahnelenirken, Harry Levine rolünü yazarın kendisi oynamış. Sonrasında rolden etkilenen Al Pacino, Harry rolüyle var olmuş. Çin Kahvesi, sonrasında sinemaya da uyarlanmış. Günümüz kent yaşamına dönük ciddi ve alaycı göndermeleri olan Çin Kahvesi, epilepsi nöbetine tutulmuş ruhların sükûnet arayışı bir anlamda. New Yorklu senaryo yazarı Ira Lewis'in kaleme aldığı oyun, ilk kez 1986 yılında sahnelenirken, Harry Levine rolünü yazarın kendisi oynamış. Sonrasında rolden etkilenen Al Pacino, Harry rolüyle var olmuş. Çin Kahvesi, sonrasında sinemaya da uyarlanmış. Günümüz kent yaşamına dönük ciddi ve alaycı göndermeleri olan Çin Kahvesi, epilepsi nöbetine tutulmuş ruhların sükûnet arayışı bir anlamda. [1]

[1] [TİYATRO ELEŞTİRİ] Çin Kahvesi'nde kısa bir mola verin: http://www.zaman.com.tr/cuma_tiyatro-elestiri-cin-kahvesi-nde-kisa-bir-mola-verin_140177.html

İzlediğim Tarih: 9 Ekim 2014 Perşembe
İzlediğim Yer: İstanbul Fatih Reşat Nuri Sahnesi
Süre:1 Saat, 1 Perde
Tür: Dram, Diyalog

Yazan: IRA LEWİS
Yöneten: CAN DOĞAN
Çevirmen: CAN DOĞAN - DİLEK CARELİUS
Dramaturgi: ÖZGE ÖKTEN
Kostüm Tasarımı: EMRA ALBAYRAK ŞAHİN
Sahne Tasarımı: EMRA ALBAYRAK ŞAHİN

Başlangıç:2014
Tiyatro: İstanbul Şehir Tiyatroları

Oyuncular:AZİZ SARVAN, CAN BAŞAK

Konu:
Çin Kahvesi, New York'ta yaşayan ve orta yaş bunalımıyla boğuşan Harry ve Jake'in hikâyesini anlatıyor. Her iki adamın da yarım kalan hayalleri, kurtulamadıkları geçmişleri vardır. İkisi de hayata karşı öfkeli ve huzursuzdurlar. İçlerinden biri bu döngüyü kıracak ve arkadaşının hayatını çalmak pahasına da olsa özgür içselliğine kavuşacaktır.

Web Sitesi