4 Nisan 2012 Çarşamba

Sezua'nın İyi İnsanı - Bertolt Brecht - İstanbul Devlet Tiyatroları

Bertolt Brecht'in başyapıtlarından biri olan oyun izleyenlere 2 perdelik bir seyir zevki sunuyor. Daha önce bir çok tiyatro tarafından sergilenmiş oyunu Devlet tiyatroları da başarılı bir şekilde canlandırmış.

Oyunda iyilik konusu masaya yatırılıyor ve bugünkü toplum düzeninde hem iyi insan olup hem de ayakta kalabilmenin mümkün olup olmadığını sorguluyor.

Karşılıksız iyilikler yaparak ayakta kalmaya çalışan Şen Te, varolan düzenin içinde kendine bir türlü yer edinemiyor. Kendi olmak ile düzenin bir parçası olmak arasında bir seçim yapmak yerine, şizofrenik bir kucağa bırakıyor kendini ve iki ayrı kişi olup çıkıyor. [2]

Tüm oyuncular gerçekten çok başarılıydılar. Özellikle boşrolde izlediğimizi Shen Te ve Shui Ta karakterlerini canlandıran Zeynep Ekin Öner çok başarılıydı.

Oyun biraz uzun ve dikkatli izlenmediğinde zaman zaman oyundan kopabiliyorsunuz.

Bir yorum:
yemekseverkisi@eksisozlukoyun ağır ilerliyor olabilir ve yaklaşık 3 saat sürüyor ama buna rağmen inişleri ve çıkışları ile istanbul devlet tiyatrosu tarafından çok iyi oynanmış bir oyun. özellikle başrol oyuncusu geçekten çok çok iyi bir oyunculuk ortaya koymuş keza diğer oyuncular da çok iyi olunca 3 saat boyunca sıkılmadan izleyebildiğim bir oyun ortaya çıkmış. dekor olarak ise gerçekten üzerinde çok uğraşıldığı ilk sahne geçişinden itibaren belli oluyor. oyun bertolt brecht'in epik tiyatro türünde bir oyunu ve bazı yabancılaştırmalar ile oyunu bir film izliyormuş gibi değil de daha çok ne anlatmak istediğine odaklanabileceğimiz şekilde ilerliyor. oyun uzun olması ve iniş çıkışların fazla olması nedeni ile izleyenleri belli duraklama sahnelerinde belki sıkabilir ama dediğim gibi ben hiç sıkılmadan büyük bir keyifle baştan sona izledim ve o 3 saatin nasıl geçtiğini hiç anlamadım bile. [link]

Oyunculuk : 9/10
Konu  : 7/10
Akıcılık  : 5/10
Dekor   : 7/10
Işık-Ses  : 5/10
GENEL : 6/10



İzlediğim Tarih: 4 Nisan 2012 Çarşamba 20:00
İzlediğim Yer: İstanbul Devlet Tiyatroları - Cevahir Sahnesi
Süre: 3 Saat, 2 Perde
Tür: Dram


Yazan: Bertolt Brecht
Çeviren: Adalet Cimcoz
Yöneten: Yücel Erten
Müzik: Paul Dessau
Müzik Direktörü: Çiğdem Erken
Dekor Tasarımı: Ethem Özbora
Kostüm Tasarımı: Nalan Alaylı
Işık Tasarımı: Yakup Çartık
Dramaturgi: Yücel Erten-Şafak Eruyar
Yönetmen Yardımcıları: Burak Şentürk-Aylin Gürsoy
Asistan: Ece Karaağaç

Başlangıç: 2012
Tiyatro: İstanbul Devlet  Tiyatroları

Oyuncular: Zeynep Ekin Öner (Shen Te, Shui Ta), Reha Özcan, A. İlkay Akdağlı, Zeynep Erkekli, Zühtü Erkan, N.Hakan Güneri, Ahenk Demir, Seval Gökçe, Hanife Şahin, Cengiz Baykal, Mehlika Balkan, Hakan Şahin, Aylin Gürsoy Arıöz, Yıldırım Gücük

Konu:
Alman yazar Bertolt Brecht'in en meşhur oyunlarından biridir. Brecht, bu oyunun bir kısmını 1939-1941 yılları arasında, ABD'de yaşarken yazmış ve 1943 yılında tamamlamıştır. Sezuan ilk olarak 1943'te sahnelenmiştir. Bu oyun da, yazarın diğer oyunları gibi, epik tiyatro tarzındadır ve alışıldık tiyatro eseri niteliklerine bir tepki niteliği taşımaktadır. Oyun, Türkiye'de devlet ve özel birçok tiyatro tarafından sahnelenmiştir. [1] Oyunda kapitalist sömürü düzeninde iyi kötü,ezen ezilen çelişkileri sorgulanır. Hem iyi insan olup hem de insanca yaşamak olanaklı mıdır?

İyi insan orospu Shen Te, yeryüzüne inmiş Tanrıları bir gece evinde ağırlar. Bu iyiliği karşılığında ve iyi kalabilmesi için kendisine verilen parayla küçük bir tütüncü dükkanı açar. Ne var ki Shen Te'nin iyi insan olma çabası her açıdan sömürülmeye açıktır. Ayakta kalabilmek için bu kez katı yürekli, kötücül amcaoğlu kişiliğine sığınır. Bu dönüşüm ona insanları sömürmekten başka yol bırakmaz. İnsanca yaşama hakkının tanınmadığı bu çarpık düzende Shen Te,iyi insan olup ayakta kalmayı başarabilecek midir?

Oyunda, kötülükle iyilik arasındaki kontrast “para” metaforu ile sağlanmış. Oyunun başından sonuna kadar karakterleri hesap yapıyor halde göreceksiniz. Ve hatta bu hesaplılık sizi öyle rahatsız edecek ki; hesap yapmaya bu denli alışmış olduğumuzdan ötürü hayıflanacaksınız. Gündelik hayat tasavvurlarımızın içinde yerleşik bir hayata sahip olan “para”, meğer ki bizleri kendine çoktan alıştırmış; üzüleceksiniz! Brecht’in bir sözü ile ifade edecek olursak, düzenin “Önce gelir tıkınmak, sonra ahlak!” düzeni olduğuna bir kere daha uyanmak, rahatınızı kaçıracak. Taşların hangi biçimlerde yanlış döşenmiş olduğunu düşünmeye başlayacak ve yanlışı hangi noktada yapmış olduğumuzu anlamak için çaba sarf edeceksiniz. Nefsin insanı sürüklediği mecraları gördükçe, tabiatınızda böyle birer kötü insanı taşıyor ihtimalinin var olması tüylerinizi diken diken edecek. Kötülüğü insana aykırı buldukça, oyun da sizin için aykırılaşmaya başlayacak. [2]

Web Sitesi